Demir Çağının başlangıcında, yaklaşık MÖ 1200 yılında Levant'ta ortaya çıkan göçebe kökenli bir Sami halkı dalı. Bu ortaya çıkış, kent yaşamının yerini dağlık bölgelerde dağılmış küçük köylerle değiştiren bir yerleşim değişikliği ile belirlenir. Musa figürü ve Mısır çıkışı gibi anlatılar, daha çok dini ve tarihsel metinlerde yer alır ve arkeolojik bulgularla doğrulanması zor bir konudur. Bazı bölgelerde Kenanlıları ve Filistinlileri fethederek MÖ 10. yüzyılda başkenti Kudüs olan güçlü bir monarşi kurmuşlardır. Ancak kıyı bölgeleri ağırlıklı olarak Kenanlıların kontrolünde kalmıştır. Kısa süre sonra İsrail ve Yahuda krallıklarına bölünen bu siyasi oluşumlar, sırasıyla MÖ 722 ve MÖ 587 yıllarında Asur ve Babil imparatorlukları tarafından yıkılmıştır. İncil gibi dini metinlerde İsrailoğulları hakkında geniş bilgi bulunmasına rağmen, arkeolojik verilerle bu bilgilerin doğrulanması ve kesin bir tarihsel çerçeve oluşturulması oldukça zordur. Birleşik İsrail krallığının en önemli inşaat faaliyetleri, geleneksel olarak Süleyman dönemine atfedilir.