Doğu Akdeniz'den Fırat Nehri'ne kadar uzanan kervan yolunda yer alan Suriye şehri; antik bir vaha kasabası olarak bilinir. Muhtemelen M.Ö. 3. bin yıldan bu yana sürekli olarak yerleşim görmüş olmasına rağmen, şehir M.Ö. 1. yüzyılda kervan ticaretinin canlanmasıyla gerçek anlamda önem kazandı. Roma İmparatoru Septimus Severus'un etkisi altında koloni statüsü kazandı. M.Ö. 32'de inşa edilen Baal (Bel) tapınağı, sütunlu caddeler, agora, senato binası ve Diocletian tarafından yapılan kale merkezi gibi önemli yapıları bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıca, ölenleri adlandıran kabartma levhalarla süslenmiş toplu kule mezarlara (hipogea) rastlanmıştır. Bu anıtlar, Yunan, Roma ve Part gelenekleri ile sanatını ustalıkla birleştirerek öne çıkmaktadır.